%100 ekşi mayalı lezzetler
Ekşi mayalı ekmek, insanoğluna sağlıklı ve uzun bir ömür için değişmeyen formülünü cömertçe sunan kadim bir bilgelik içerir. Ekşi maya, çeşitli unlar, su, tuz ve diğer lezzetlendiriciler bir zanaatkarın bilgeliği ile her biri eşsiz ekmeklere dönüşür. Binlerce yıllık kültüre sahip ekşi mayalı ekmek yapımı el emeği, zaman ve kıymetli ritüellerin eseridir. Her bir ekşi mayalı ekmek, zanaatkarının bilgeliğini taşır.
%100 Ekşi maya ile zanaatkar elinde yoğurulmamış ekmek artisan değildir. İyi bir şey yapıp, sofranıza ekşi mayalı ekmek almak istediğinizde karşınıza çıkan alternatifler yanıltıcı olabilir. Ekmeğinizin sadece ve sadece ekşi maya ile mayalandığından emin olmak istersiniz... hangi unlardan ne kadar içerdiğini bilmek... lezzet veren her malzemenin kalitesini sorgulayabilmek... ekmeğinize bilgeliğini katan zanaatkarı tanıyabilmek istersiniz... Hayatınızda iyi bir şey'in olması güven verir.
"iyi bir şey" tüm bu soruları dürüst ve şeffaf olarak cevaplayan artisan lezzetler sunmak için hayata geçmiş tutku dolu bir markadır.
hayat boyu
yapma arzusu
Merhaba, ben Serpil Onaran...
Yıllardır iyi şeyleri keşfetme ve her şeyin iyisini yapmayı arzulamış biri olarak, profesyonel hayata veda edip, hobisini ve tutkusunu işine çeviren bir girişimci olarak karşınızdayım.
Ekmek yapmaya karar vermem bunu bir girişime dönüştürmem "anne sözü dinleyerek" gerçekleşti diyebilirim. Annemin hazır ekmeklerin yemememiz ve ekmeğimizi evimizde yapmamız gerektiği yönündeki telkinlerini dinleyip kendi ekmeğimi yapmaya başladım, böylece kendim ve sevdiklerim için "iyi bir şey" yapmak istedim aslında. İlk yaptığım ekmekle tutku dolu bir yolculuk başladı ve yaptığım ekmekler dostlarım, iş arkadaşlarım ve ailem tarafından beğenilip istendikçe bu tutkumun ateşlendiğini farkettim. Herkesin "iyi bir şey"e ihtiyacı olduğu ve benim onlara "iyi bir şey" sağlayabileceğim fikri bir anlamda hayat amacım oldu... Fırına giren her şeyin iyi malzemeler ve yoğun emek ile nasıl da lezzetlendiğini gördükçe isteğim daha da arttı. Tüm ekmek çeşitlerini ve diğer lezzetleri benim gibi her zaman evine "iyi bir şey"ler götürmeyi arzu edenler için üretiyorum.
Ekşi mayalı ekmek konusunda bilinen yanlışların doğrulardan daha fazla olduğunu fark ettiğim günden bu yana, bu kültürünün doğru bilgilerle büyümesi ve yaygınlaşması benim için bir ideale dönüştü. Gerek yaptığımız "Ekmek Üstüne | bilgi, sohbet, tadım" etkinliklerinde gerekse atölyemizin kapısını çalan ekşi maya dostlarının meraklı soruları ve heyecan veren talepleri ile sürekli "iyi bir şey" ler yapmanın peşinden koşuyorum...
Sevgilerimle,
yolculuğu
2016 yılında başlayan bu heyecan, ekşi mayalı ekmeklerin kokusu, ve ekşi maya ile üretimin ritüelleri beni daha eskileri araştırmaya yöneltti, aslında aile yadigarı olan bu mesleği ve Fırıncı İbrahim Efendi'nin mirasını yeniden hayata geçirmek beni daha da heyecanlandırdı.
Hikayenin özü şöyle; 1924 Lozan Mübadelesi sırasında, Selanik'in 100 km kuzeyindeki Usturumca’da fırıncılık yapan İbrahim Efendi, Bursa, Trilye’ye göç eden ailelerin arasındadır. Bursa'da eşi Pembe Hatun'un da desteği ile önce Trilye sonra Yıldırım Mahallesinde fırıncılığa devam eden İbrahim Efendi işini öyle tutku ile yaparmış ki soyadı kanununda "Pişirici" soyadını almış.
Nerden, nereye değil mi? Ben şimdilerde, Pişirici ailesinin gelini olarak ailenin mayasını, kültürünü ve tutkusunu devam ettirmenin heyecanını ve gururunu yaşıyorum.